Herkese merhabalar, ben Sercan Boyar. Ben 2020 Şubat ayında Graz’da Çocuk Köyünde gönüllüğüne başlamış bir gençlik çalışanıyım. Ege Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik lisans hayatım boyunca hep farklı yaşantılara tanık olabileceğim, yeni deneyimlerle kendime katkıda bulunabileceğim, uzun süreli bir fırsat arayışındaydım. Bu süreçte çevremdeki insanlar gibi çeşitli sınavlara çalışarak kendimi yıpratmak istemedim ve bu fırsatı üniversitenin son yıllarına doğru arama konusunda kendimi ikna ettim. Üniversitenin son yılında başvurduğum birkaç projeden biri olan Graz’daki Çocuk Köyüne kabul edilmem de çok uzun sürmedi.
Dürüst olmak gerekirse kabul edildiğimde Avusturya hakkında pek bilgim yoktu çünkü başvuru yaparken temel olarak projeye, bana katacaklarına ve benim katabileceğim faktörlere odaklanmıştım. Ülke ve kültür hakkında öğrendiğim her şeyi deneyimlerimle öğrendiğimi söyleyebilirim.
Benim kurumdaki görevim aileleriyle yaşaması yasal olmayan çocukların okuldan geldikten sonraki vakitlerinde onlara ev ödevlerinde yardım etmek, boş zaman aktiviteleri planlamaktı. Çalıştığı kurum aynı zamanda çocukların kaldıkları yer olduğu için bir seneliğine onların evine misafir oldum diyebilirim. Corona ile birlikte benim yaptığım rutinler dönemsel olarak değişmekteydi. Bunların dışında diğer gönüllü arkadaşımın planladığı benim ise yardım ettiğim Sensory Path; benim tek başıma yaptığım Emotion Poster çalışmalarıyla kuruma kendi uzmanlık alanlarımızla farklı perspektifler kazandırdık. Benim için bu deneyim dil gelişimi, çocuklarla tecrübe ve takım arkadaşlarıyla konsültasyon açısından daha etkili ve olumlu olamazdı.
Bahsetmek istediğim bir diğer nokta ise Avusturya’daki gençlik derneğim Logo’dur. Koordinatörlüğünü Jurate’nin üstlendiği bu dernekte sayısız etkinlikler yapıldı, şehri, farklı kültürleri ve diğer gönüllüleri keşfetmeye yönelik düzenli görüşmelere dahil oldum. Ayrıca corona döneminde de çalışanlara motivasyon kaynağı olabilmek için birçok videoya dahil olduk. Bu konuda bizim de hastalık virüs dinlemeden çalıştığımızı belirtmek isterim ?
Tüm kısıtlamalara ve coronanın tüm versiyonlarına rağmen yeni arkadaşlıklar, deneyimler ve ülkeler açısından çok değerli bir sene geçirdim. Genelde hayata tüm pozitifliğiyle bakan biri değilim ama bu sene corona olmasaydı şu anki sahip olduğum insanların hiçbirine sahip olamayabilirdim ya da bu kadar yakın olamayabilirdim diyebilirim. Bu yüzden çoğu hayatı olumsuz etkilese de benim hayatımda bu virüsün pozitif birçok etkisi oldu.
Ek olarak söylemeliyim ki, kabul edildiğimde bana gönderici kuruluş bulmam gerektiği söylendiğinde Pi Gençlik Derneği ile iletişime geçtim. Bunda derneğin çalışmalarını uzun süredir sosyal medya hesaplarından takip etmem ve paylaşımlarından aldığım samimiyet çok etkili oldu. Vize, corona hakkında e-postalar aracılığıyla sağladıkları destek birçok bilgi edinmemi ve güvende hissetmemi sağladı. Hem Türkiye’deki hem Avusturya’daki gençlik derneklerim ve çalıştığım kurum açısından çok şanslıydım. Bu faktörler önemsizmiş gibi gözükse de genelde gönüllünün sürekli iletişimde olacağı oluşumlar olduğu için önemleri çok büyük.
Son olarak size gittiğiniz ülkede kültürünüzü tanıtmak için yemekler yapmayı ve insanlara küçük hediyeler hazırlayıp mutlu etmenizi önerebilirim. Ayrıca bulunduğunuz şehirdeki sosyal aktivitelere katılıp, güncel olaylara tepki olup ve birçok anı biriktirip Türkiye’ye dönmenizi tavsiye edebilirim (ya da dönmemenizi ?). Hayatıma dokunan herkese teşekkür ederim ve kendi projesini arayan adaylara da şimdiden şans ve sabır diliyorum. Hoşça kalın. Tschau-Baba! ?
AGH-136 Avusturya Projemizin Gönüllüsü “Sercan Boyar”
Pi Gençlik Derneği