Projemde şu ana kadar yaşadığım en önemli anlardan birisi Eston arkadaşım Kai ile buluşmaktı. Sizlere daha önce üniversitedeyken 2010 – 2012 yılları arasında AIESEC Bursa şubesinde gönüllü olduğumu söylemiştim. Kai’ de 2011 yılında Bursa’ya gönüllü stajını gerçekleştirmek üzere gelmişti. Kai ile 11 yıl aradan sonra Tallinn’de görüşmek çok güzel bir duyguydu. Geçmişi yad edip gelecek planlarımızdan bahsettik. Mart ayı itibari ile projemde yoğunluğum başladı. Çünkü Marco ile yaptığımız ilk toplantıda dahil olacağımı söylediği toplam altı projeden ikincisi mart ayındaydı. ‘‘Peaceful Leaders’’ Gençlik Değişimini 22-30 Mart 2022 tarihlerinde Estonya, Çek Cumhuriyeti, Litvanya, İspanya ve Macaristan’dan gelen 31 genç ile Viljandi şehrinde gerçekleştirdik. Ben de Eston ekibinin içerisindeydim. Proje katılımcısı olma dışında katılımcıların seyahat ödemelerinin yapılabilmesi için gerekli, biletlerini ve uçak biniş kartlarını topladım. Proje boyunca her bir oturumun aktivite raporunu yazdım.

Ayrıca, katılımcıların tüm bilgilerini Mobility Tool+’a işledim. (Mobility Tool+ Avrupa Komisyonu tarafından Erasmus+ projelerinin yararlanıcı kuruluşlarının projelerinin yönetimi ve raporlaması için kullanımlarına sunduğu online bir platformdur.) İlk defa Mobility Tool+ u kullanmaya başlamak benim için projemin en önemli kazanımlardan biriydi. Projenin son gününde katılımcı ülkelerin grup olarak ‘‘Mindfulness’’ veya ‘‘Liderlik’’ ile ilgili bir oturum düzenlemeleri gerekiyordu. Ben de bir gün önce katılımcıları Eston arkadaşım Hendrik ile nasıl daha etkili ve verimli atölye çalışmalarını düzenleyebilecekleri ile ilgili bilgilendirdim. Bu projenin benim için farklı bir özelliği de vardı. Ülkelerin atölye çalışmalarını yapacağı son gün için 5 ESC gönüllüsü arkadaşımı da projemize davet ettik. Artemis, Marianka, Marina, Tanya ve Theo o gün tüm proje etkinliklerine dahil olup yapılan grup çalışmaları ile ilgili geri dönütler verdiler. İlk defa yaptığım çalışmaları onlarla somut bir şekilde paylaşmak benim için çok güzel bir duyguydu.

Mart ayında ayrıca Estonya’nın farklı şehirlerindeki (Tallin, Tartu ve Parnu) tüm gönüllülerimizi ve mentorlerini Tallin’e eğitime davet ettik. ESC koordinatörlerimiz Tairi ve Liis’in düzenlediği bu eğitimde birbirimizi tanıma fırsatı bulduk. Projelerimizi değerlendirdik ve varsa yaşadığımız problemleri paylaştık.Ben de gönüllülerimizin tecrübelerini paylaşacağı Blog fikrimi anlattım. Ayrıca her bir gönüllünün NÜH’ün Instagram hesabından yine tecrübelerini hikâye olarak paylaşacağını ve bunun için de haftalık bir program oluşturacağımdan bahsettim. Pi Gençlik Derneği’nin gönderen kuruluş desteği verdiği ve Tartu’ da engelli merkezinde çalışan Alican, Mustafa ve Ogün ile ilk kez bu eğitimde tanıştım. Toplam 18 kişinin katıldığı eğitimde, öğleden sonra şehir turu düzenledik. Tur boyunca ESC koordinatörümüz Liis bize Tallin ile ilgili bir çoğumuzun ilk defa duyduğu bilgileri paylaştı.  

Mart ayında aldığım en önemli sorumluluklarımdan birisi de geçen yıl uygulanan ‘‘The Power of Storytelling’’ Eğitim kursu projesinin final raporunu yazmaktı. Bunun dışında ilk defa online Erasmus+ ve ESC Bilgilendirme semineri düzenledim. Her ne kadar katılım beklediğimden az olsa da benim için güzel bir tecrübe oldu. Bu tarz seminerleri üniversitelerde düzenlemek için Estonya’daki tüm üniversitelere mail gönderdim ancak ne yazık ki Koronadan dolayı izin alamadım. Umuyorum ki Eylül ayında başlayacak yeni dönem ile fiziksel olarak bilgilendirme seminerlerini düzenleme fırsatı elde edebileceğim.

Estonya’dayken elimden geldiğince diğer kurumlarında yaptıkları etkinliklere katılmaya çalışıyorum. Böylece hem daha fazla insanla tanışıyorum hem de yeni şeyler öğreniyorum. Ocak ayında gelir gelmez yaptığım ilk işlerden biri ESN (Erasmus Student Network) Tallin’e üye olmaktı. ESN Tallin’in şehir merkezinde çok güzel ve manzaralı ofisi var. ESN’ in etkinliklerine katılımcı olmanın dışında organizasyonlarına da yardımcı oluyorum. Diğer katıldığım etkinlik ise Estonya’da gençlik alanında en aktif kurumlardan biri olan Shokkin Group’ un düzenlediği ‘‘Board Game’’ gecesiydi. Burada fark ettiğim şeylerden birisi de Türkiye’ye göre board game çok daha fazla yaygın. Türkiye’de board game denilince akla monopoly ya da Dixit gibi oyunlar aklımıza gelirken burada çok değişik board gameler var. Bu oyunlar yoğun bir şekilde yaş grubu fark etmeksizin oynanıyor. Yine Tallin’de dahil olduğum kurumlardan birisi de ‘‘Estonian Refugee Council’’. ERC’nin amacı Estonya’ya gelen mülteciler ile AB vatandaşı olmayan kişilerin Eston toplumuna uyumlarını sağlama ile ilgili çalışmalar yapmak. ERC’ nin düzenlediği ve Estonya’ya uzun yıllar önce gelmiş kişilerin tecrübelerini paylaştığı toplantılara katıldım.

Mart ayı içerisinde Estonya dışında ikinci gezimi Letonya’nın başkenti Riga’ya gerçekleştirdim. Geziyi Ezgi, Müşerref, Selman ve Anastasia ile düzenledik. 1 gece 2 gün şeklinde düzenlediğimiz gezide Letonya Ulusal Operası’nda ‘‘TOSCA’’ adlı eseri izledik. İlk defa operaya gittiğim için Riga benim için özel bir şehir olarak kalacak.

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere ?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.