Üniversitemin bitiminden sonra yüksek lisans öncesi gezmek, keşfetmek, hayallerimi gerçekleştirmek için kendime bir yıl süre vermiştim. Bu süreyi değerlendirmenin ve hayallerime ulaşmanın en mantıklı yolu ESC programına katılmaktı. Bunun için abartısız söylüyorum 80’den fazla başvuru yapmıştım. Sadece 3 tanesinden geri dönüş alabildim. Birisine mezuniyetimden dolayı katılmadım, diğeri ise daha önce ziyaret etmiş olduğum ülke olduğu için mülakatta reddedilmiştim. Geriye tek seçeneğim Romanya’daki proje kalmıştı. Projenin konusu da ilgimi çekince, projeyi kabul ettim ve hemen Pi Gençlik Derneği’nin yardımı ile vize ve gerekli işlemleri tamamlayıp kendimi Romanya’da buldum. Gitmeden önce Romanya’ya dair çok fazla bilgim gerçekten yoktu. Nasılsa gideceğim ve öğreneceğim diye de araştırmamıştım ama 5 ayın sonunda birçok anımı biriktiğim bir ülke oldu.
Projemden bahsetmem gerekirse Romanya’nın Craiova şehrinde 5 ay süren ‘Think about the Others’ isimli, 2 ekipten oluşan bir projeydi. Birinci ekip okullara gidip projemizi, amacımızı açıklayıp bağış topluyordu. Sonra bağışları kategorilerine göre ayırıp kolilere koyup ihtiyaç sahibi öğrencilere, çocuklara ulaştırıyordu. Diğer ekip ise, ayrıca benim de içinde bulunduğum ekip, bu faaliyetlerin sosyal medyada tanıtımı yapıyordu ve daha fazla bağışçıya ulaşmak için kampanyalar, etkinlikler düzenliyordu. Tüm proje faaliyetlerinin fotoğraflarının çekimini, kısa video montajı, projemizi tanıtmak için broşür hazırlanmasını yapıyorduk. Kısaca pazarlamasını yapıyorduk. Proje boyunca başkent Bükreş’te “On Arrival Training” ve projenin bize sağladığı ‘Sosyal Medyada Pazarlama’ eğitimine katıldık.
Projede 6 farklı ülkeden 20’den fazla gönüllüydük. Ayrıca derneğimizin diğer iki projesinden ve şehrimizdeki diğer projelerdeki gönüllülerle birlikte neredeyse 100’den fazla gönüllüydük. Proje dışındaki zamanlarımızda birlikte yemek yaptık, oyunlar oynadık, birbirimizi tanıdık, kültürümüzü tanıttık, akşamları eğlenceler düzenledik. Kısaca birlikte güldük, ağladık, eğlendik. Kendimize ‘La Familia’ diyorduk. Hepsi ekip arkadaşımdan fazlası oldu diyebilirim.
Derneğimizin bize sağladığı haftada bir gün Romence dili kursumuz vardı. Basit seviyede konuşabilecek kadar Romence öğrendim diyebilirim. Ayrıca şehrimizdeki diğer dernekteki İspanyol gönüllülerin eğitim verdiği İspanyolca kulübümüz vardı. Bu sayede hem İspanyolca ve Romence hem de tüm gönüllülerin ortak iletişim dili olan İngilizcemi geliştirme fırsatına sahip oldum. Projeyi Craiova halkına tanıtmak için hazırladığımız materyaller Romence dilinde oluyordu.
Romanya doğasını, tarih kokan şehirlerini ve yardımsever insanlarını sevdiğim bir ülke oldu. Hafta sonlarında, ulusal tatil günlerinde ve Christmas tatilinde, hem Romanya’nın şehirlerini hem de 12 ülkede birçok şehir gezme şansım oldu. Şimdi geriye dönüp baktığımda inanılmaz gezi günleri, yolda tanıştığım insanları ve tekrar yaşanması zor mükemmel anıları biriktirdim.
Bu blog yazısını okuyanlara tavsiyem, kendinize en uygun projeye bulup sizin için en uygun zamanda başvurmanız. Bu fırsatlar hayatımızda bir kere karşımıza çıkıyor. Projenizi iyi seçmenize ikinci kez vurgu yapıyorum çünkü oraya bir beklenti ile gidiyorsunuz ve bekleniyorsunuz. Siz seçildiğiniz için diğer başvuru yapanlar seçilemiyor. Orada birey olarak bulunuyorsunuz. Aynı zamanda gönderici kuruluşunuzu ve en önemlisi Türk olarak ülkenizi de temsil ediyorsunuz gidecek arkadaşlara bunu unutmamasını tavsiye ediyorum.
AGH-172 Romanya Projesi Gönüllümüz “Hanife Şahin”