Myslowice’deki ESC projemi sonlandırarak; güzellikler, zorluklar ve unutulmaz deneyimlerle dolu inanılmaz bir yolculuğun bitiş noktasına varıyorum. Burada geçirdiğim süre boyunca, gönüllü arkadaşlarım ve ben, hizmet ettiğimiz topluma anlamlı katkılarda bulunurken Polonya kültürünün zengin dokusunu tanıma fırsatı yakaladık. Vedalaşmaya hazırlanırken bu deneyimin kişisel olarak üzerimde yarattığı derin etkinin yanı sıra kurduğum bağlar ve geride bıraktığım izler üzerine düşünürken buluyorum kendimi.
En başından beri, bu projede yer almak bilinmeyene doğru bir maceraya atılmak gibiydi. Kültürel farklılıklar, dil engelleri ve alışkın olmadığım hava durumu ile çevre koşulları beni konfor alanımın dışına itti ama aynı zamanda yeni bakış açılarına ve içgörülere de kapı açtı. Her etkileşimle yeni bilgiler edinip farklı dünyalara konuk olduğumu hissettiğim zamanlar geçirdim. Yazın festivallerde, sonbaharda kültür merkezinin çeşitli şubelerinde, kışın her kademeden farklı okullarda yaptığım etkinliklerle ben Türkiye’yi Polonya halkına tanıtırken onların da bizim kültürümüze olan hayranlıklarını görmüş oldum. Çekilen her bir halayla, çalınan her bir tahta kaşıkla, yenilen her çiğköfte ile Türk kültürü defalarca anılmış, sevilmiş, onore edilmiş oldu ve ben de bunda bir nebze katkım olması ile gurur duydum.
Proje sona ererken, kurulan dostluklar ve yaratılan anılar için minnettarlıkla doluyum. Buradaki zamanım sona eriyor olsa da, çabalarımın etkisinin gelecekte de yankılanmaya devam edeceğini biliyorum.
Hoşçakal sevgili Mysłowice, Mysłowice Kültür Merkezi ve merkezin şahane çalışanları!
Do widzenia! (Hoşçakal)
Hazel