Çocukluk hayallerimin tüm masum heyecanıyla, o zamanlar imkansız görünse de en çok tekrarladığım cümle buydu. Şimdi ise buradayım, İzmir’deki gönüllü çalışmam sayesinde o hayalimi Türkiye’de yaşıyorum.
Ben Camilia,yirmi yaşında bir fransızım ve sadece birkaç satırda, Eylül ayında Ege Denizi’nin hemen kıyısında başlayan bu muhteşem yolculuğu sizinle paylaşmaya çalışacağım.
İzmir’deki Hayatım
İzmir’de sadece iki aydır yaşıyor olmama rağmen, şimdiden evimde gibi hissediyorum. Şehrin sıcak, rahat havası bana buraya aitmişim gibi hissettiriyor. Sıcak atmosferli kafeler, ağzınızın suyunu akıtacak restoranlar, sokakları gözetleyen kediler ve mükemmel hava — İzmir tam da böyle bir yer.
Buradaki hayatım gönüllülük işleri, yeni insanlarla tanışma, arkadaşlarımla dışarı çıkma ve biraz spordan oluşuyor. Sürekli olarak konfor alanımın dışına çıkıyorum. Örneğin, her gün ingilizce ve bazen ,eğer kendimi cesur hissediyorsam,Türkçe bile konuşuyorum! Her geçen gün ilerleme kaydettiğimi söyleyebilirim.
Zamanımın çoğunu geçirdiğim diğer gönüllüler bu macerayı daha da iyi hale getiriyor. Her birimizin kendi tarzı, kendi kişiliği var ve birlikte, bir nevi Avengers gibiyiz (ne yazık ki süper güçler hariç).
Ve dairemi paylaştığım dört harika kızdan bahsetmezsem berbat bir oda arkadaşı olurum. Coraline, Irmina, Franca ve Ida günlük hayatımı çok daha ışıltılı hale getiriyor. Her zaman yanımdalar , her günümü unutulmaz kılıyorlar. Umarım bir gün benimki kadar harika oda arkadaşları bulursunuz!
Son olarak, burada bulunmaya dair en sevdiğim şey insanların nezaketi ve konukseverliği. Başka hiçbir yerde görmediğim bir sıcaklık ve yardım etme isteğine sahipler, bu da Türk kültürünü çok özel ve korunmaya değer kılan bir özellik.
Gönüllülük ve Atölyeler
Günlerimin çoğu gönüllülükle geçiyor. Sıkça Fransızca ve İngilizce konuşma kulüplerine liderlik ettiğim gibi seminerlere, formlara ve çeşitli etkinliklere de katılabiliyorum. Her atölye kendine özel, farklı gruplar ve beceri seviyeleri içeriyor. Bu durum deneyimlerimi benzersiz kılıyor. Genel olarak, atölyelerimin gidişatından gerçekten memnunum. Mentorlar iletişim konusunda çok yardımcı oluyor ve katılımcılar her zaman fazlasıyla ilgili.
En unutulmaz deneyimlerimden biri, Sakin Mekan Agora sakinleri kadınlarla haftalık konuşma kulübü. Laura ile birlikte, öğrenmeye çok motive olan bu olağanüstü hanımefendilere temel İngilizce öğretiyoruz. Uluslararası bir dil öğrenmek onlar için yeni beceriler ve fırsatlar yaratıyor.
İngilizceyi resmi olmayan bir şekilde öğreniyoruz, oyunlar oynuyoruz, müzik dinliyoruz ve her zaman dersi neşeli tutmaya özen gösteriyoruz. Onların özverisine gerçekten hayranım; zorluklara rağmen, anlamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Hiç hevessiz olduklarını görmedim. Gülümsemeleri odayı aydınlatıyor. Istisnasız her zaman çay saati için mola veriyoruz. “Salatalık” veya “araba” gibi basit kelimeleri öğrendiklerinde duydukları sevinci görmek paha biçilemez.
Gönüllülüğe zaman ayırmayı sevmemi sağlayan bu tür mükafatlandırıcı deneyimler için çok minnettarım. Ne kadar küçük olursa olsun bir fark yaratabileceğimi ve yardımımın takdir edildiğini bilmek beni alçakgönüllü kılıyor.
Izmir ve Kıyı Araştırmaları
İzmir’in merkezinin yanı sıra, boş zamanlarımda birçok güzel yeri keşfetme şansım oldu. Manzaralarının verdiği huzurun beni gerçekten bağlantıdan koparmasına yardımcı olduğu nefes kesici dağlarda yürüyüş yaptım.
Ayrıca ekim ayına kadar yüzebildim ve suyun sonlarına doğru dondurucu olmasına rağmen, harika bir deneyimdi! Çeşme ve Foça’da su o kadar berrak ki, dibi metrelerce görebiliyorsunuz – gerçek hayattan bir kartpostal gibi.
Ancak, şu ana kadar bende en büyük etkiyi bırakan macera, Ödemiş’e yaptığımız gezi oldu. Yann ve Nina ile birlikte, ana yollardan uzakta yerel kültürü keşfetmeye hevesle gittik. ne geziydi! Yerliler bizi doğduk doğalı arkadaşmışız gibi karşıladılar. Gururla kasabalarını gezdirdiler ve dünyalarına bir bakış sundular. Bir hafta sonu boyunca hayatlarını bize açtılar. Hikayelerini, gülümsemelerini ve hatta birkaç iyi saklanmış sırlarını paylaştılar. Onlara sonsuza dek minnettar olacağım.
İleriye Bakış
Özetlemek gerekirse, bana şimdiden çok şey kazandıran bu proje için derin minnettarlığımı ifade etmek istiyorum. Sadece iki ayda, hiç başaramayacağımı düşündüğüm şeyleri başardım: Kendimin yeni bir yanını yeniden keşfetmişim gibi hissettirdi. Ve bunların hepsi için derneğe, arkadaşlarım olan diğer gönüllülere, kültürlerini paylaşan yerel halka ve bana her gün ilham veren atölye katılımcılarına teşekkürler.