Benim adım Clément Lamy ve ben 1 Mart 2021’den beri Pi Gençlik Derneği’nde stajyer olarak görev alıyorum. Almanya’da yaşıyorum, sosyal hizmetler bölümü öğrencisiyim ve 4. dönemimdeyim. “Katholische Hochschule für Sozialwesen Berlin” adında ve sosyal alanlarda uzmanlaşmış bir üniversitede okuyorum. Beni, Sosyal Hizmetler bölümünde okumaya motive eden şey; insanlar için ve insanlarla beraber çalışıp sadece onların hayatını değil, kendi hayatımı da güzelleştirmekti.

Okulum başladığında, üniversitemdeki öğretim üyeleri bizi 4. Dönemimizde staj yapmamız gerektiği konusunda bilgilendirdi.  Sonrasında bu stajı, Erasmus+ kapsamında yurt dışında yapabileceğimizi öğrendim. Bu o kadar ilgimi çekmişti ki, daha fazla bilgi almak için bir konferansa bile katıldım. Devamında, üniversitemin anlaşmalı olduğu ülkelerin listesi elime ulaştı ancak bu listede genellikle Avrupa Birliği’ne üye ülkeler vardı. Buna rağmen, listede Türkiye ve Tayland gibi ülkeler de bulunuyordu.

Türkiye’ye kişisel ve profesyonel sebeplerden dolayı ilgi duyuyordum. Almanya başta olmak üzere, dünyanın genelinde Türk göçmenler oldukça yaygın. Bir çoğu, çeşitli finansal ve sosyal zorluklarla karşılaşıyor. Bu zorluklar, onların entegrasyon sürecini zorlaştıran bir etken olabilir. Ve genellikle böyle durumlarda, sosyal hizmetlerin yardımı gereklidir.  Böyle durumlar aracılığıyla, sosyal hizmetler çalışanları Türk kültürü hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilir ve Türkçelerini geliştirebilirler. Beni Türkiye’ye gelmeye motive eden başka bir sebep de, yeni pedagojik yöntemler öğrenmekti. Almanya’da yaşayan bir Fransız olarak, halihazırda çeşitli yöntemler biliyorum. Bunun yanı sıra, okulumun bir dönemini İrlanda’da geçirdim ve Kuzey İrlanda’da altı aylık bir staj deneyimimi oldu. Ancak, bulunduğum bu ülkelerin hepsi birbirine benzeyen ülkelerdi. Özellikle pedagoji bağlamında. Bunun sebeplerinden birisi, haritada da görülebileceği gibi, hepsinin birbirine çok yakın ülkeler olması. Ancak bu Türkiye için geçerli değil. Türkiye, Asya ve Avrupa’nın arasında yer alan bir ülke. Aynı şekilde Almanya, Fransa ve İrlanda Hristiyan geleneklerine uyan ülkelerken; Türkiye, İslam geleneklerini takip eden bir ülke. Bence gelenekler ve dini inanışlar, sosyal pedagojiyi ve diğer sosyal bilimleri oldukça etkileyen sebepler. Her ne kadar günümüzde bilimler, dini inanışlardan bağımsız olsalar da. Bu yüzden Türkiye’de, önceden bildiklerimden farklı pedagojik yöntemler öğrenmeyi planlıyorum.

Okulumun Türkiye’de anlaşmalı olduğu çeşitli üniversiteler olsa da, sadece bir tane staj partneri var. Ve muhtemelen tahmin etmişsinizdir ki, bu kurumun adı Pi Gençlik Derneği. Derneğin web sitesine baktığımda, Türkiye’deki gençlerin hakları için savaştıklarını ve profesyonel bakış açıları kazanmaları için onlara destek olduklarını gördüm. Bunlar, iddialı ama sivil toplumun gelişimine katkı sağlamak için gerekli olan hedefler. Dahası bu hedefler, bir sosyal hizmetler çalışınanın hedefleriyle uyuşuyor. Böylelikle okulumun Erasmus kordinatörüne, stajımı İzmir’deki Pi Gençlik Derneği’nde yapmak istediğimi söyledim. Koordinatörüm bana gerekli desteği sağladı ve beni; staj sürecindeki görevlerimin, Almanya ve Batı Avrupa’da uygulanan pedagojik prensiplerle uyumlu olması gerektiği konusunda uyardı. Çünkü geçmişte benim okulumda okuyup Pi Gençlik Derneği’nde staj yapmış, ancak staj sürecindeki çalışmaları Batı Avrupa’nın sosyal hizmetler anlayışı ile uyuşmayan öğrenciler olmuş. Koordinatörüm beni, onların yazdığı raporları okumaya da teşvik etti.

Pi Gençlik Derneği hakkında bilgi sahibi olduktan sonra, kısa süre içerisinde geri dönüş aldım ve Skype üzerinden bir görüşme planladık. Bu görüşmede, kendimizden bahsettik ve benim üstlenmem gerekebilecek görevleri konuştuk. Görüşme çok sıcakkanlı ve profesyonel biçimdeydi. Bundan kısa süre sonra, staj sürecimde yapmayı planladığım aktivitelerle ilgili bir mail gönderdim. Bu bahsettiğim gelişmeler, 2019’un Aralık ayında olmuştu ve benim stajım Mart-Temmuz 2021 için planlanmıştı. Bu yüzden, Aralık 2020’de süreci sonlandırmak için tekrar iletişime geçtik. Bu süreçte, örnek bir öğrenim anlaşması metini yazdık. Ancak okuduğum üniversite ve dernek sosyal hizmetlerin hangi görevleri içerdiği konusunda aynı algıya sahip olmadığı için, anlaşma metnini tekrar tekrar yazmamız gerekti. En sonunda hem okulumun hem de derneğin süreçten beklentilerini karşılayacak görevleri bulup sorunu çözdüm. Yaşadığımız sorunlar bununla sınırlı değildi, Covid sebebiyle staj dönemimi değiştirmem ve bir sürü evrağı doldurmam gerekti. Şu an burada çok mutlu olduğumu düşünürsek, bence bunların hepsine değdi.

Blog yazımı, bir stajyer olarak, Pi Gençlik Derneği’nden beklentilerimle sonlandıracağım. Yazımın önceki kısımlarında bahsettiği gibi, bu ilk defa yurt dışında bulunuşum değil. Bunu seviyorum, çünkü yeni yetenekler edinmemi ve sahip olduklarımı geliştirmemi sağlıyor. Bu yüzden dernekten en büyük beklentim, yeni kabiliyetler edinmek ve olanları geliştirmek. Gerçekten Türk kültürü hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak ve Türkçemi geliştirmek istiyorum (Türkçe seviyem şu anda A1, başlangıç seviyesinde). Ve umarım Pi Gençlik Derneği’nin, gençleri geliştirmek için bana verdiği görevleri yerine getirebilirim. Elimden geldiğince ben de gençleri, her zaman umut olduğu konusunda cesaretlendirmeye çalışıyorum. Tıpkı yakın bir arkadaşımın söylediği gibi “Buraya kadar pes etmek için gelmedim!”. Son olarak, buradaki görevlerimden çok memnunum ve bazen keşke daha uzun kalabilsem diye düşünüyorum. İlginiz için teşekkürler, görüşmek üzere.

Clément Lamy

2 thoughts on “Clément Lamy’nin Pi Gençlik Derneği’ndeki Erasmus Stajı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.