Merhaba, benim adım Clément. 31 Temmuz 2021’e kadar Pi Gençlik Derneği’nde stajyer olarak görev alacağım. Sosyal Hizmet bölümü öğrencisi olduğum için sivil toplum hakkında aylık blog yazıları paylaşacağım. Umarım yazılarım hoşunuza gider.
İzmir’de sokak hayvanlarına ne kadar iyi davranıldığını gördüğümde çok şaşırdım. Şehirde çok fazla sahipsiz kedi ve köpek var. Bu sokak hayvanları genellikle aynı yerlerde bulunuyor ve insanlar onları besledikleri için hayatta kalabiliyor. Hatta, sokaklarda insanların kediler ve köpekler için yaptığı küçük evler bile gördüm. Ayrıca, insanların martıları beslemesine bile tanık oldum.
Şehirdeki insanların israfı önlemek için ekmeklerini başkalarıyla paylaşmasına da çok şaşırdım. Şehirde, durumu olmayan insanların ekmek alabileceği ekmek kutuları var. Bu kutuların üzerinde kilit olmamasına da çok şaşırmıştım. Bu, insanların birbirlerine ne kadar güvendiklerini gösteriyor.
İzmir’e gelmeden önce başka ülkelerde (Fransa, Almanya, İrlanda) ve başka şehirlerde yaşama fırsatı buldum ama ilk defa böyle şeylere tanık oluyorum. Önceden yaşadığım yerlerde, insanların hayır kurumu mağazalarında ve bağış konteynerlerinde kıyafetlerini paylaştıklarını görmüştüm. Food Sharing gibi süpermarketler ve bakkalların atacağı yiyecekleri toplayıp ihtiyacı olanlara dağıtan derneklere de tanık olmuştum ama ilk defa burada yol kenarında paketlenmiş yiyecekler ve kıyafetler gördüm.
İzmir’de güzel şeylerin yanı sıra, kötü şeylere de tanık oldum. Özellikle de geleneksel Türk kahvaltısında israf edilen yiyeceklerin miktarını gördüğümde… Etraftaki diğer masaları gözlemledim ve neredeyse hiçbirinin masalarındaki yiyeceklerin yarısından fazlasını tüketemediğini gördüm. Üstelik yenilmeyen yiyeceklerin hepsi çöpe atılıyordu. Batı Avrupa’da müşterilerin bitiremedikleri yiyecekleri evlerine götürmesi çok sıradan bir şey. Ama bunu İzmir’deki arkadaşlarıma sorduğumda, bunun İzmir’de pek yaygın olmadığını öğrendim. Umarım yakın zamanda İzmir’in insanları da bunu alışkanlık haline getirirler. Bu nedenle sizleri, bitiremediğiniz yiyecekleri evinize götürmek için işletmecilerle konuşmaya davet ediyorum.
Beni üzen bir başka konu da plastik tüketimi oldu. Batı Avrupa’da insanların plastik poşet kullanmak için para ödemeleri gerekiyor. Bu yüzden de plastiğe çeşitli alternatifler bulundu. Bu alternatiflerden biri tekrar kullanılabilir poşetler satın almak.
Değerli okuyucular; umarım sadece bu yazıyı okumakla kalmayıp, konuya dair kendi düşüncelerinizi de yansıtırsınız. Umarım çevreye karşı daha duyarlı olup, etrafınızdakileri de bu konuda bilinçlendirirsiniz. Konfüçyüs’ün söylediği gibi; “Dağı yerinden oynatan adam işe küçük taşları taşıyarak başlar”. Ben de umarım hayvanlara karşı İzmir’in insanları kadar duyarlı olurum. Kendinize iyi bakın!
Clément Lamy
Erasmus Stajyeri (Pi Gençlik Derneği)