İzmir’de bir yıl boyunca Avrupa Dayanışma Programı (ESC) gönüllüsü olmak, benim için inanılmaz bir deneyim olmaya devam ediyor. Her ay, yeni zorluklar, maceralar ve kişisel gelişim fırsatları getiriyor. Bu yolculuğumun bazı öne çıkan anlarını paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

Şimdiye kadarki en unutulmaz anlardan biri, Diyarbakır’da ESC tarafından düzenlenen ara değerlendirme eğitimiydi. Üç gün süren bu etkinlik, Türkiye’nin dört bir yanından gelen gönüllüleri bir araya getirdi. Projelerimizi değerlendirme, deneyimlerimizi paylaşma ve birbirimizden öğrenme fırsatı bulduk. Zengin tarihi ve sıcak insanlarıyla Diyarbakır, bu anlamlı sohbetler ve dayanışmayı daha derinden anlama açısından mükemmel bir ortam sağladı.

İzmir’e döndüğümde, Gaziemir’deki İngilizce atölyelerim hızla gelişmeye devam ediyor. Ders verdiğim çocuklar enerji dolu—bazen biraz fazla! Ama gerçekten çok yetenekliler ve gösterdikleri ilerleme beni gururlandırıyor. Öte yandan, yetişkinlerle yaptığım atölyeler benim kişisel favorim. Öğrenmeye her zaman hevesli oldukları için dersler hem verimli hem de keyifli geçiyor. Buradaki çalışmalarımın etkisini görmek gerçekten tatmin edici.

Atölyelerin yanı sıra, ofiste geçirdiğim zamanın bir kısmını insani yardım programına katkıda bulunarak değerlendiriyorum. En heyecan verici sorumluluklarımdan biri, Nepal’de görev yapan iki gönüllüye mentörlük yapmak. Onlara projelerinde rehberlik etmek ve destek olmak zenginleştirici bir deneyim oldu ve gönüllülüğün küresel etkisini sürekli hatırlamamı sağlıyor.

Bu yolculuk sadece çalışmaktan ibaret değil! Kasım ayında İstanbul’a kişisel bir gezi yaptım ve bu canlı şehri bir hafta boyunca keşfettim. Aynı ayın bir diğer dönüm noktası ise Türkçe derslerine başlamamdı. Henüz yeni başlamış olsam da, bu dili ve kültürü daha derin bir şekilde anlamak harika bir his. Dersler, günlük hayatta daha özgüvenli hareket etmemi şimdiden sağlıyor.

Önümüzdeki dönemde ise Aralık ayının sonunda Noel için Fransa’ya dönmeyi dört gözle bekliyorum. Bu, enerji depolamak, ailemle vakit geçirmek ve bu maceranın bir sonraki bölümüne tazelenmiş bir şekilde geri dönmek için çok ihtiyaç duyduğum bir ara olacak.

ESC gönüllüsü olmak, tam anlamıyla dönüştürücü bir deneyim oldu. Atölye yönetirken, seyahat ederken veya yeni bir dil öğrenirken yaşadığım her an, beni daha empatik, yetenekli ve açık fikirli bir birey haline getiriyor. Bu yılın geri kalanında beni nelerin beklediğini görmek için sabırsızlanıyorum!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.