Merhaba! İsmim Ayşe. 2024 Ocak ayından beri Almanya’nın Hannover şehrinde Avrupa Dayanışma Programı(ESC) kapsamında gönüllü olarak çalışıyorum. Bu yazımda sizlere buradaki gönüllülük sürecimde yaşadıklarımdan söz etmek istiyorum.
Öncelikle çalıştığım kurumdan bahsetmek istiyorum. Burada amacımız insanları, özellikle gençleri, yüzlerini demokrasiye dönmeye teşvik etmek. Bu doğrultuda gerçekleştirdiğimiz pek çok proje var. Okulları ziyaret edip öğrencilere yerel politika hakkında bilgi veriyoruz, meclis ve seçim simülasyonları yapıyoruz, çeşitli etkinliklerde stand açıp insanlara ilgi çekici ve teşvik edici aktiviteler sunuyoruz. Ofisteyken de genelde proje öncesi ve sonrası hazırlanması gerekenler üzerine çalışıyoruz. Bunlar etkinliklerde kullanacağımız materyalleri düzenlemek ya da raporlama şeklinde olabiliyor.
Burada benim yaşadığım en büyük sorun elbette ki dil bariyeri oldu. Buraya gelmeden önce belli bir düzeyde Almanca bilgim vardı, ancak ne yazık ki bu benim için yeterli olmadı. Ofiste benden başka birçok gönüllü var ancak hepsi farklı gönüllülük projeleri(BFD ve FÖJ) ile buradalar, buradaki tek ESC gönüllüsü ve anadili Almanca olmayan tek kişi benim. Bu nedenle ofisteki diğer gönüllülerle Almanca sosyalleşmek bazen zor olabiliyor. Ancak hepsi gerçekten çok tatlılar ve Almanca konusunda bana yardımcı oluyorlar. Bana verilen görevleri genelde anlayıp tamamlayabiliyorum ancak gerçek anlamda sosyalleşmek için bazen İngilizce konuşmaya ihtiyaç duyabiliyorum.




Biraz da yaşadığım ve çok sevdiğim Hannover şehrinden bahsetmek istiyorum. Aslında Hannover Almanya’nın büyük şehirlerinden birisi ancak ben İstanbul’da büyüdüğüm için benim gözümde kaostan uzak, huzurlu ve küçük bir şehir. Üstelik yemyeşil! Şehrin bu kadar yeşil ve düzenli olması burada yapılan her aktiviteyi keyifli hale getiriyor. Bazen sadece şehirde yürüyüş yapmak bile çok huzur veriyor. Bana göre Hannover, hem şehir olarak hem de insanları bakımından gerçekten çok güzel ve yaşanası bir yer. Ayrıca oldukça vegan dostu diyebilirim. Ben İstanbul gibi büyük bir şehirde bile vegan seçenekleri olan kafe ve restoran bulmakta çok zorlanırken, Hannover’de çoğu zaman aramam bile gerekmiyor.




Bunların yanı sıra burada Türkiye’dekinden çok daha farklı bir sosyal hayatım var. Türkiye’deki sosyal hayatım daha genel olarak liseden ve üniversiteden arkadaşlarımdan oluşurdu. Burada ise çeşitli ülkelerden çeşitli insanlarla tanışma fırsatı edindim. Ofis arkadaşlarımın yanı sıra ESC kapsamında katıldığım seminer de bu açıdan çok faydalı oldu. Benim seminerim Hamburg’daydı. Bunun da benim için büyük bir şans olduğuna inanıyorum. Çünkü Hamburg çok güzel bir şehir ve seminerim için bir hafta orada kalarak orayı gezme fırsatım oldu. Bununla beraber, dünya tatlısı insanlarla tanıştım ve onlarla görüşmeyi hala sürdürüyorum. Bu projenin benim için en büyük katkılarından birinin bu olduğunu söyleyebilirim.
Ayrıca ESC eğitimlerim dışında da elimden geldiğince çeşitli başka eğitimlere katılmaya çalışıyorum. Nisan ayında Fransa’nın Hattenville şehrinde bir insan hakları eğitimine katıldım. Bu eğitimin bir diğer amacı da Almanya, Fransa ve Gürcistan kültürleri arasında köprü olmaktı. Bu nedenle Gürcistan’dan da birçok katılımcı vardı. Komşularımı daha yakından tanıma fırsatı edinmek çok güzeldi, onlarla en yakın zamanda yeniden görüşmeyi diliyorum.


Haziran ayında ise yine Fransa’nın Strazburg şehrinde Avrupa Konseyi’nin düzenlediği idam cezasının kaldırılması üzerine yapılan çalıştaya katıldım. Benim için eşsiz bir tecrübe oldu. Avrupa Konseyi’ni görmek ve orası tarafından davet edilen uzmanlardan eğitim almak benim için çok özeldi ve yine birbirinden tatlı, çeşitli ülkelerden gelen insanlarla tanıştım. Bu hiç unutmayacağım bir tecrübe olarak hafızamda kalacak.


Son olarak, elbette mümkün olduğunca gezmeye gayret ediyorum 🙂 Geldiğimden beri Berlin, Heidelberg, Münih ve Hamburg gibi Almanya’daki çeşitli şehirleri görme şansım oldu. Bununla beraber Fransa, Avusturya, Belçika ve Hollanda’yı da ziyaret ettim. Projem bitene kadar daha fazla yer gezmeyi umuyorum.




Ocak ayından beri birçok güzel tecrübem oldu ve projem bitene kadar yenilerinin ekleneceğine eminim. Bu güzel deneyim için gönderici kuruluşum Pi Gençlik Derneği’ne teşekkür ediyorum