İzmir’deki ESC gönüllülük deneyimim, öğrenme, zorluklar ve unutulmaz anlarla dolu heyecan verici bir yolculuk olmaya devam ediyor. Yeni yıl başlarken hem kişisel hem de profesyonel olarak ne kadar büyüdüğümü şimdiden hissedebiliyorum.
Aralık ayının sonlarında Noel için Fransa’ya dönmek üzere kısa bir mola verdim. Yeniden enerji toplamak, ailemle kaliteli zaman geçirmek ve Türkiye’ye geldiğimden beri yaşadığım her şeyi düşünmek için harika bir fırsattı. Ancak evde olmaktan ne kadar keyif alsam da yılbaşı gecesini kutlamak için İzmir’e dönmek beni heyecanlandırdı. Bu canlı şehirde gönüllü arkadaşlarım ve dostlarımla birlikte 2025’i karşılamak unutamayacağım harika bir deneyimdi!

Gönüllülük yolculuğumdaki en büyük değişikliklerden biri, tamamen atölye çalışmalarıma odaklanmak için ofiste çalışmayı bırakmış olmam. Nepal’deki gönüllülere mentorluk yapmak ve insani yardım programlarına katkıda bulunmak tatmin edici olsa da gerçek tutkumun atölye çalışmaları öğretmek ve düzenlemek olduğunu fark ettim. Bu değişim, tüm enerjimi etkileyici bir ilerleme kaydetmeye devam eden katılımcılarım için ilgi çekici oturumlar oluşturmaya harcamamı sağlıyor. İlerlemeden bahsetmişken atölye çalışmalarım tahmin etmediğim şekilde ilerleme kaydediyor.
Katılımcıların çoğu başlangıç seviyesini aştı, bu hem heyecan verici hem de zorlayıcı bir şey. Farklı seviyelerden oluşan bir gruba İngilizce öğretmek sürekli adaptasyon, yaratıcılık ve problem çözme gerektiriyor. Bu beni daha iyi bir eğitimci olmaya itiyor ve dersleri herkes için etkili ve ilgi çekici hale getirmenin yeni yollarını bulma sürecinden keyif alıyorum.

İşin ötesinde, spor da buradaki zamanımda büyük bir rol oynadı. Geçtiğimiz birkaç hafta içinde, her biri benzersiz bir atmosfer sunan birkaç maça katılma şansım oldu. Karşıyaka’da yerel takımın Fenerbahçe ile karşı karşıya geldiği bir basketbol maçının elektrik enerjisini deneyimledim. Ayrıca Buca’da bir futbol maçı ve Göztepe ile Karşıyaka arasında heyecan verici bir voleybol maçı izledim. İzmir’de spor kültürü çok yoğun ve bu etkinliklerin bir parçası olmak şehrin tutkusunu ve ruhunu daha iyi anlamamı sağladı.
2025’te ilerlerken, özellikle atölye çalışmalarımın artan karmaşıklığı nedeniyle daha fazla zorluk yaşayacağımı biliyorum. Ama onları kucaklamaya, öğrenmeye ve bu inanılmaz fırsattan en iyi şekilde yararlanmaya devam etmeye hazırım. İzmir’in hala sunacağı çok şey var ve sırada ne olduğunu görmek için heyecanlıyım.
