Merhaba, Ben Lorenzo.
İzmir’de yaşamak benim için yeni deneyimlerle ve fırsatlarla dolu heyecan verici bir macera oldu. İşim önemli olsa da bu yolculuğu unutulmaz kılan, diğer gönüllülerle, Türk arkadaşlarımla ve mentörlerimle paylaştığım aktivitelerdi. Birlikte şehri keşfediyor, anlamlı sohbetler yapıyor ve Türk kültürünü deneyimliyoruz.
Diğer gönüllülerle dışarı çıkmayı çok seviyorum. Sık sık kafelere ya da barlara gidip uzun ve keyifli sohbetler ediyoruz. Bu, hem rahatlamak hem de birbirimizden bir şeyler öğrenmek için harika bir yol. İzmir’de birçok yeri birlikte keşfettik; yerel pazarlar ve mahalleler bunlardan sadece birkaçı. En unutulmaz anlardan biri ise Karşıyaka Arena’da bir basketbol maçına katılmak ve o heyecanı hissetmek oldu.
Şehir merkezine uzak yerleri ziyaret etmeyi de çok seviyorum, Urla, Foça ve Şirince gibi yerler. Özellikle Urla, İzmir’e yakın, güzel manzaraları ve şirin kafeleriyle küçük bir kasaba. Ayrıca şenlikli atmosferin tadını çıkardığımız Noel pazarına da gittik. Hipodrom’ da at yarışlarını izlemek de çok eğlenceliydi.
Diğer şehirlere de seyahat ettik, Pamukkale, Diyarbakır, Gaziantep ve Mardin, zengin tarihi ve lezzetli yemekleriyle bilinir. Her seyahatim Türkiye’nin kültürü ve insanlarıyla olan bağımı derinleştirdi.
İzmir’de yaşamak, benim için sadece gönüllülük yapmaktan çok daha fazlası oldu; dostluk, keşif ve kişisel gelişimle dolu bir yolculuğa dönüştü. Her deneyim, her sohbet ve her yemek, Türkiye’yi daha derinlemesine anlamama yardımcı oldu.